Kitapsever Neslim

Her şeyden önce olayların kurgusu çok iyi.Yazar arkeolojiye olan tutkunluğunu kitaba gayet iyi yansıtmış.Bir solukta bitirdim diyebilirim.Üstelik tahmin edemeyeceğim gelişmeler beni şaşırttı. İşlenen cinayet araştırıldıkça sonuçta uluslararası şirketler İsrail hükümeti Rus mafyası vardır.Üstelik seksen yıl önce işlenen cinayetle de bağlantı kurulur.Olayı araştıran Ben Roi olayda Mısır bağlantısını kurunca arkadaşı Müfettiş Khalifa'dan yardım ister.Olay örüntüsü ilmek ilmek çözülür.

Sevgi ve hüzün bir arada.Bir çocuğun yüzüne bakarak değerlendirmeyin.Bence kitabı anlatan en güzel sözler.Hepimizin kırılgan,kusurlu ve her şeye rağmen güzel varlıklar olduğumuz işleniyor. August yüzünde fiziksel bozukluklarla doğduğu için okula gidemiyor.Ama o ve ailesi tam bir savaşçı.Mucize August.

Ayraçta kitabın içeriği mevcut.Kitabı sıkıcı buldum.Bana hitap etmedi.Tekdüze yaşamından sıkılan Dyar Tanca'ya gelir.Tanca'nın yeraltı dünyasıyla tanışır.Olumsuz yaşam koşulları ile tanışır.Bunlar da yetmiyormuş gibi başını belaya sokar.

Yazarın kitaplarını severek okuyorum.Kitap kapağı ise içeriğine oldukça uygun. Kath Kelly uçak kazasında eşini ve çocuklarını kaybeder.Uçağın kalıntıları hiç bir yerde bulunamamıştır. Sekiz yıl aradan sonra kayıp uçak bulunur.Uçağın yakınlarında ise i çinde bir maske ve milyonlarca doların olduğu çanta bulunur.Uçakta pilotun dışında kimsenin cesedi yoktur.Olasılıklar Kate'in ailesinin yaşadığını gösterir.Kath hiç ummadığı kişileri olayın içinde bulur.

Hayatının ilk on yılında,başkalarının görmediği şeyleri görmek için bir tür içsel ateş gerektiğini yarım yamalak anlamıştı.Ömrünün ikinci on yılında çalışmakla cesaretinde gerekli olduğunu öğrenmiş,üçüncü on yılındaysa listeye hem acı hem tatlı tecrübe eklemişti.Acaba dördüncü on yılına girerken bencilliğinde bu kutsal denklemin bir parçası olduğunu mu keşfediyordu?Sonuçta ,tüm hesaplar toplandığında yalnızca etrafındakilerin mutluluğunu umursayarak mı harika oluyordun?(Alıntı) Hayatımızın ne kadarını kendimiz için yaşıyoruz?Bir ömrün bilançosu.Ben beğenerek okudum.

Bu kitabı Stephen Kıng'in O isimli kitabına benzettim.Küçükken yaşanan bir olay yıllar sonra tekrar ortaya çıkıyor. 12 yaşındaki Eddie arkadaşları arasında birbirleriyle haberleşmek için çöp adam resimleri kullanırlar.Her çocuğa ait bir renk vardır.Bir gün kimin çizdiği belli olmayan çöp adam figürlerini takip ederler.Sonunda parçalanmış bir cesetle karşılaşırlar. 30 yıl aradan sonra eski grup yeniden çöp adam figürleriyle karşılaşırlar.Önce yapılan bir şaka zannederler.Sonra aralarından birinin ölümü ile sonuçlanması işin ciddi olduğunu gösterir.

Caitlin on iki yaşındadır.Annesi rıhtımda işçi olarak çalışmaktadır.Çalışma saatleri tutmadığı için Caitlin okula iki saat önce gelir e çıkışlarda annesi işten çıkana kadar akvaryumda geçirir.Balıkların yaşamları ile insanların yaşamları arasında ilişki kurar.Orada yaşlı bir adamla tanışır.Ancak sıradan hayatı gelişen olaylarla farklılaşır.

Güney Çin'de yaşayan bir çift birlikte iken adam bir gün evden çıkar ve bir daha eve dönmez.Kadın her gün umutla bekler.Polise haber verir.Aramalarını sürdürür.Zaman geçtikçe umutları tükenir.Derin dipsiz bir kuyuda kendini bulur.Umutsuz boş günler geçirir.Kendine ve kimseye dayanamaz.Bir yalnızlık öyküsü tüm yalınlığı ile ifade edilmiş.

Kitap bittikten sonra diyet haplarının yararından çok olumsuzluklarını düşündüm. Üretilen diyet hapları insanların besinlerini yiyen solucanın yerleştirilmesi, diğer hap ise işini gören solucanın yok edilmesiydi.Ancak işler hesaplandığı gibi olmadı. İzcibaşı Tim arkadaşları ile birlikte kamp yaparlar.Adaya solgun aşırı zayıf bir adam gelir.Onun varlığıyla birlikte hayatlarını alt üst eden yaşam mücadelesi başlar.Evlerine acaba kim dönmeyi başarır?Dönünce nelerle karşılaşır?

İsminden dolayı kitap aşk romanı zannedilebilir.Ancak tamamiyle farklı bir içeriğe sahip.Bu arada kitap kapağı çok hoşuma gitti. Yejide çocuğunun olması için her şey yapar.Doktora gider,Tanrı'ya yalvarır.Adaklar adayıp Mucize Dağı'na tırmanır.Bir süre sonra anne olur.Çocukları ölür.Çocuklarına orak hücresi teşhisi konur.Üçüncü çocuğuna benimle kal anlamında Rotimi adı verilir.Benden bu kadar.Aslında kitabın akışı tahmin edilemeyecek nitelikte.Ben ilginç buldum.Okumanızı tavsiye ederim.

Kafes modunda yazılan bir roman.Kafes'te görülmemesi gereken bir varlıkla mücadele, Kırmızı Piyano'da ise sesin varlığını keşfetmek.Sınırları zorlayan bir kitap. Philips ve grubu orduya ait telsizleri çılgına çeviren şeyin ne olduğunu öğrenmek için Afrika'ya gönderilir.Parazit sesin kaynağının yerini tesbit etmesi istenir.Onu bulur.Ordunun isteği kaynağın nerede olduğunu öğrenmektir...