Kitapsever Neslim

Beyaz Geceler - Dostoyevski Panama Yayınları 95 Sayfa Bir yalnızlık senfonisi daha. Romanın kahramanı St.Petersburg ' da bulunur. Kendisini hayalperest diye tanımlar. Genç adam ismi Nastenka olan kızla tesadüf karşılaşıp tanışır.Beraber dört günü sokaklarda geçirirler. Kendilerine bile itiraf edemedik sırları paylaşırlar. Nastenka bir yıl önce tanıştığı, uzakta olan sevgilisini bekler. Zaman zaman gelmeyeceğine dair ümitsizliğe düşer. Sohbetleri ile birbirlerine yakınlaşırlar. Dördüncü günün sonunda Nastenka'nın sevgilisi gelir. Nastenka sevgilisine döner.Genç adam yalnızlığıyla baş başa kalır. Eski yalnız hayatına devam eder.

Fareler Ve İnsanlar- John Steinbeck Sel Yayıncılık 126 Sayfa İnsan yalnızlıktan bir sese konar ya, kahramanları da özde yalnız insanlar. Karşılarındaki dinlemese bile konuşma ihtiyacı duyuyorlar. Biraz da içlerinde anlaşılma duygusu var. George ve Lennie mevsimlik işçiler. Bulundukları yerden Lennie 'nin zihinsel özelliğinden dolayı ayrılmak zorunda kalırlar. Kendilerine yeni bir iş bulurlar. Hayelleri vardır. Küçük de olsa kendi topraklarını alıp işlemek. Tavşan yetiştirmek. Birbirlerine tutunurlar. Yeni insanlarla tanışırlar. Hatta hayellerine ortak bile bulurlar. Lennie'nin istem dışı yaptığı hareket yüzünden yine her şey tersine döner. George, Lennie 'yi istemeden farklı bir olayla hayatından çıkarmak zorunda kalır.

Korku- Stefan Zweig Yordam Kitap 80 Sayfa Bir solukta okunabilecek ve sürpriz bir finalle sonuçlanan bir kitap. Duygularına yenik düşen Irene 'in rahat, mutlu evliliği olmasına rağmen piyanist bir sevgilisi vardır. Zaman zaman onunla buluşur. Ancak yakalanma korkusunu içinden bir türlü atamaz. Nitekim yaşananları yüzüne vuran kadınla karşılaşana kadar. Kadının Irene 'den maddî istekleri hiç bitmez. Iren'in utancı, korkuları katlanarak artar. Yaşadıkları hayatla bağının azalmasına neden olur  Kendisi için her şey bitti derken...

Bilinmeyen Bir Kadından  Mektup- Stefan Zweıg Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları 63 Sayfa On üç yaşından başlayıp ölene kadar süren masumane bir aşkın hikayesi. Sevmek ama sevildiğini bilmemek, özlemek; özlenmediğini bilmek, beklemek hiç umudunu kaybetmeden beklemek. Taki ölene kadar. Aşkın olgunluğu ele alınıyor. Küçük kızın aşkı bitebilirdi, oysa ruhunda beslediği aşkı büyüttüğü için bitmedi. Bunun nedeni umuttu. Umutla bekledi. Üzücü tarafı mektupla anlatılan bu aşkın, aşık olunan kişi tarafından okunması, duyguların hatıralarını hissetmesi ne yazık ki gerçekten hatırlayamaması.

Bilinmeyen Adanın Öyküsü- Jose Saramago Kırmızı Kedi Yayınevi 60 Sayfa " Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, bana bir tekne ver. " İki kapı var: İlk açılan kapı, Dilekler Kapısı ve içinden çıkıldığında bir daha girilmesi mümkün olmayan Karar Kapısı. Bilinmeyen bir adayı bulmayı kendisine görev edinen bir adamla, kendi hayatını değiştirmek için adım atan kadının hikayesi hoş resimlerle anlatılmış.

Yabana Doğru- Jön Krakauer Siren Yayınları 255 Sayfa " Yaşadığım bu hayat benim seçimim ." Herkes hayatını tercih ettiği doğrultuda yaşar. Yaşanmış bir olay: Christopher, 23 yaşındadır. Kendi hesabındaki  25,00 doları bir hayır kurumuna bağışlar. Arabası ile yola koyulur. Bir süre sonra çok sevdiği arabasını yolda bırakır, elindeki paraları yakıp yola koyulur. Macerasından ailesinin haberi yoktur. Alaska 'ya  gider.Kendi imkanları doğrultusunda yol alır.Yolculuk esnasında tanıştıkları olur.Herkes onu kültürlü  beyefendi olarak tanımlar.Tüm zorluklar karşısında yılmadan yol alır.Ne yazık ki cansız bedeni dört ay sonra bulunur.

Yeniden Doğmak İçin Bir Bitki Çayı Alır mıydınız? - Donatella Rızzatı Kitap 382 Sayfa Farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Kitabın en çok beğendiğim cümlesi; her şeyden önce kendi içine bakmaktan hiç vazgeçme. Mutlu olabilmek için ihtiyaç duyduğun her şey orada. Sanırım çoğumuzun yapmadığı tavsiye edilmiş. Viola eşini kaybeder. Boşluktadır ailesi ile çatışma halindedir. Bu noktada eğitim aldığı natürapati eğitimini uygulamaya karar verir. Natürapati,  doğal çevreyle denge sağlayarak kendi kendini şifalandırmayı teşvik ederek bedeni ve ruhu iyileştirmeyi amaçlayan disiplin düşüncesi. Viola; iş, arkadaşlık, sevgi dolu küçük bir dünya yaratmayı başarır. Ayrıca bölüm sonları bitki çayı tarifleri hoşuma gitti.

Gözyaşlarımız- Ayşegül Çiçekoğlu Müptela Yayınları 451 Sayfa Yazarın okuduğum ilk kitabı. Cümleler akıcı. Sevginin ne kadar önemli olduğunun bir kez daha altını çiziyor. Öykü anne ve babasını trafik kazasında kaybetmiştir.Bu süreçte zor günler geçirmiştir.O zamana kadar bir büyükannesi olduğunu bile bilmemektedir.Kaza sonrası onun yanına gider.Ne var ki büyükannesini bir türlü sevemez.Onu soğuk bulur.Oradan kaçmak için elinden geleni yapar. Üniversiteyi kazanıp bir daha oraya dönmez. Öykü de babası gibi yazardır.Zor günler geçirir. Bir de nişanlısının onu aldatması tuzu biberi olmuştur. Büyükannesinin ölüm haberi ile cenazeye gitmek zorunda kalır.Bunu da istemeyerek yapar.Cenazeden sonra hava şartları nedeniyle orada kalmak zorunda kalır.Büyükannesinin kendisine bıraktığı günlükleri okurken pişmanlığı artar.Çünkü ,o soğuk bulduğu büyükannesini tanıma fırsatını bulur.Ayrıca orada kendisini gönülden sevecek ,hayat arkadaşı ile tanışır.

Yaz Bitince- Edith Wharton Kırmızı Kedi Yayınevi 233 Sayfa Eski filmleri anımsatan bir konuyla karşınızdayım. Charity 18 yaşındadır.Bir avukatın himayesinde yetişmiştir .Talihsiz bir olayla annesinin rızasıyla çocukken verilmiştir. Avukatın karısı ölünce avukat tarafından evlilik teklif edilir. Charity onu küçümseyerek olumsuz cevap verir. Charity köyün kütüphanesinde çalışır. Bir gün kütüphaneye genç, kültürlü bir adam gelir. Ondan etkilenir. Zamanla birbirlerine yakınlaşırlar. Köyün diline düşerler. Genç adam tekrar geleceğini bildirerek oradan ayrılır.Ancak Charity genç adamın başkasıyla nişanlandığını öğrenir. Charity vücudunda oluşan değişimin farkına varır. Çözüm avukat Bay Royall'dan gelir.

Av- Önay Yılmaz A7 Kitap 399 Sayfa Yazarın Poseidon Laneti ve Günbatımı Cinayetleri 'ni okumuştum. Olay kurguları gayet güzeldi. Av'ı da beğendim. Kurgusu gayet güzel. Olay Kuşadası'na bağlı Güzelçamlı Köyü'nde geçiyor. Gökbilimci ve göktaşı avcısı olan Can Peker yazlık sitesinde bulunan evinde bıçaklanmış olarak bulunur. Olayı komiser Pertev Bora ve arkadaşları çözmek için araştırmaya başlar.Yapılan araştırmalar sonucu Can'ın site halkı tarafından sevilmediği ortaya çıkar. Can herkesle hoş olmayan sorunlar yaşamıştır. Herkes birinci derecede suçlu adayıdır. Komiser Pertev aynı zamanda ailevi sorunlarını da çözmeye çalışır. Eşinden ayrıdır ve bir kızı vardır. Onları yeniden kazanmak için elinden geleni yapar. Site halkının tek tek ifadesi alınır.Katil tesbit edilir. Ancak ufak bir çağrışım ile gerçek katile ulaşılır.

Anne Olunca Anlarsın Dediler Geldik- Ekin Atalar Artemis Yayınları 354 Sayfa Ekin Atalar' ın okuduğum ilk kitabı. Kitabın kapağında Selindrella serisinin çok komik yazarı diye belirtilmiş. Kitap Şebnem Burcuoğlu'nun Kocan Kadar isimli kitap modunda. Hamilelik konusu işleniyor. Dokuz ay boyunca yaşananlar, hormonlar, çekilen sıkıntılar, korkular...Doğum sonrası verilemeyen kilolar, iyi anne olamama kaygısı, bazı şeyleri en iyi yapma çabası. Olaylar espirili bir dille anlatılmış. Ancak bazı yerleri ise abartılı buldum. Sonu bağlayan en güzel cümle: Çekilen tüm zorluklara rağmen anne olmak dünyanın en güzel şeyi. Anne adaylarına tavsiye edilebilir.

Sokaktan Gelen Sesler- Philip K. Dick Alfa 494 Sayfa Öncelikle yazar Philip K. Dick' in yazdığı öykülerden biri olan Sokaktan Gelen Sesler ölümünden sonra 2007yılında basılmış. Konusuna gelince; Stuart evlidir, işi ve çocuğu kısaca düzgün bir yaşamı olmasına rağmen hayatında eksiklikler hisseder. Boşluğu doldurmak adına alkole, evlilik dışı ilişkilere, en sonunda dine yönelir. Karısı Ellen,eşinin içinde bulunduğu çıkmazın farkındadır. Yaptığı her olumsuz davranışı sevgiyle karşılar. Yine bir gün Stuart kendisini boşlukta hissettiği bir anda çocuğunun da kendisinin kaderini yaşamaması için, onu bir başkasının düzgün yetiştirmesi düşüncesiyle çocuğunu kaçırır. Bu çılgın davranış, diğer olumsuz davranışları tetikler.

Ölüm Fermanı- Andreas Gruber Pegasus Yayınları 510 Sayfa Bir ormanda gece yarısı zayıf ve bitkin bir kız bulunur. Adı Clara' dır. Kayboluşunun ardından tam bir yıl geçmiştir. Bulunduğunda sırtında boydan boya dövme vardır. Yapılan dövme Dante'nin Cehennem inden alınan sahneyi temsil eder. Sabine isminde bir dedektif birbirinden bağımsız üç cinayet olayını inceler. Araştırmalar onu Clara 'ya ulaştırır. Çünkü katili birebir gören Clara 'dır. Sabine 'in eski erkek arkadaşı da bu olayı araştırırken vurulmuştur. İlerleyen zamanda beyin ölümü gerçekleşir. Sabine biraz da duyduğu suçluluk duygusuyla cinayet vakalarına dört elle sarılır.